bg_cloud
bg_cloud
bg_cloud
İstikamet LogoGİRİŞ YAP

1 Muharrem 1446

Zikrin Fazileti

Zikrin Fazileti

Yüce Allah buyuruyor ki:
"Beni anın ki, Ben de sizi anayım. Bana şük­­redin, sakın Bana küfr/nankörlük etmeyin!" (Ba­­kara, 152)

"Ey İman edenler! Allah’ı çokça zikredin." (Ahzâb, 41)

"...Allah’ı çok zikreden erkekler ve çok zikreden kadınlar var ya; işte Allah bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır." (Ahzâb, 35)

"İçinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle, sabah akşam, Rabbini an. Sakın gafillerden olma!" (A’râf, 205)

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Rabbini zikredenle Rabbini zikretmeyenin benzeri, ölü ile diri gibidir." (Buhari)

Bir başka hadisinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Amellerinizin en hayırlısını, melikiniz katında en geçerli olanını, derecelerinizi en fazla yükseltenini, sizin için altın ve gümüşü dağıtmaktan daha hayırlısını, düşmanla karşılaşıp onların boyunlarını vurmanızdan, onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlısını size bildireyim mi?" Sahâbîler, "Evet" dediler. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de "Yüce Allah’ı zikretmektir." buyurdu." (Tirmizi, İbn Mace)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah şöyle buyurdu:
“Ben kulumun zannı üzereyim. Beni zikrettikçe onunlayım. Beni bir toplulukta anarsa Ben onu onlardan daha hayırlı bir toplulukta anarım. Bana bir karış yaklaşırsa Ben ona bir arşın yaklaşırım. Bana bir arşın yaklaşırsa Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kulum Bana yürüyerek gelirse Ben ona koşarak gelirim." (Buhari, Müslim)

Abdullah b. Busr şöyle nakletmiştir: "Bir adam, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, "Ey Allah’ın Rasûlü! İslam’ın üzerimdeki emirleri fazlalaştı. Bana öyle bir şey bildir ki ona sımsıkı sarılayım." dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Dilin daima Allah’ın zikriyle ıslak kalsın." (Tirmizî, İbn Mace)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Kim Allah’ın kitabından bir harf okursa ona bir hasene vardır ve her hasene on misli ile karşılık görür. Elif, lâm, mîm bir harftir demiyorum. Elif bir harf, lâm bir harf ve mîm bir harftir." (Tirmizî)

Ukbe b. Amir radıyallahu anh şöyle anlatıyor: Biz Suffe'deyken Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem çıkageldi ve şöyle dedi: "Kim, sabah Buthan’a ya da Akik’e gitmeyi, oradan akrabalık bağını kesmeden ve günaha girmeden, hörgüçlü iki büyük deve ile dönmeyi ister?" Dedik ki: "Ey Allah’ın Rasûlü! Hepimiz bunu isteriz." Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz erkenden mescide gidip Allah azze ve celle’nin kitabından iki âyet okumaz ya da öğrenmez mi? İşte bu, onun için iki deveden daha hayırlıdır. Üç (âyet) üç (deve)den, dört (âyet) dört (deve)den daha hayırlıdır. Okunan ya da öğrenilen âyetler, sayısınca deveden daha hayırlıdır." (Müslim)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Kim bir yerde oturur da Allah’ı zikretmezse Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) mutlaka bir pişmanlığa uğratılır. Kim de bir yatağa uzanır, onda Allah’ı zikretmezse Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) mutlaka bir pişmanlığa uğratılır." (Ebu Davud)

"Bir mecliste oturup da orada Allah’ı zikretmeyen ve nebîlerine salât getirmeyen bir topluluk, mutlaka Allah tarafından (bu kusurlarından dolayı) pişmanlığa uğratılırlar. Allah dilerse onlara azab eder, dilerse onları bağışlar." (Tirmizî)

"Oturdukları meclisten, orada Allah’ı zikretmeksizin kalkan bir topluluk, eşek leşi üzerinden kalkmış gibidir. Bu, onlar için pişman olacakları bir kayıptır." (Ebu Davud, Ahmed)